Solgun Yüz




Kapısını çaldığımda koltuğunda oturuyordu, örselenmiş de olsa insanı ezmeye kalkışan kibri, her zamanki gibi dünyaya tepeden bakan gözleriyle üst perdeden bana bakmaya çalıştı. Aşırı zayıf hali, avurtları çökmüş, iyice solgun yüzü, çelimsiz vücudu, adeta ilikleri kurumuş, erimiş kemikleriyle hüzün vericiydi. Sanki oraya zoraki tünemiş, tetikte beklerken başı düşmek üzere olan salgın hastalığa yakalanmış bir tavuğu andırıyordu. Kanı çekilmiş, kararmış suratıyla hazin görünümü vardı. Göz göze geldiğimiz zaman sanki içim kıyıldı. Bir zamanlar burnundan kıl aldırmayan, selam vermeye kalkıştığımda bile küçümser edayla dudak kıvıran o yeryüzü tanrısı gitmiş, onun yerine hala kuyruğu dik tutmaya, belki de bilinçaltından gelen refleksle insanları küçümsemeye kalkışan, ama bunu yaparken zoraki de olsa hayata tutunmaya çalışan zavallı bir adam gelmişti. Her zamanki gibi bakımlı, temiz elbiselerini giymiş, kravatını takmış, tıraşını olmuştu, tiril tiril görünüyordu; kostümüne diyecek yoktu. Tabi ki, bu duruma şaşmamak gerekir; ne de olsa hoca Nasrettin ‘ye kürküm ye’ diye boşuna dememiş; genel geçer ahlak yasalarına karşın, çırılçıplak halleriyle insanlar birbiri karşısında eşitlenir ya, işte o yüzden olsa gerek, öyle birisi buna aşırı dikkat ederdi, bilirsin. Ama ne kadar farklı görünüm vermeye çalışırsa çalışsın, her şey öyle sırıtıyordu ki söze gerek yoktu. Bu yaşıma kadar anlayamadım o dürtüyü. Bazı insanlara dünyayı versen daha fazlasını istiyorlar, işte bu istemin kaynağını ömrüm boyunca anlayamadım, nedir bu aç gözlülük? Her şeyi neden tadında, zamanında bırakmaz, köşelerine çekilmezler. O durumda olsak, biz ne yaparız; belli olmaz diyor bir yanım, ama kimin ne olacağı gelişinden belli olur demişler. Bizim gibiler zaten o durumda olamaz ve bu yüzden onların ruh hallerini anlamakta güçlük çekiyoruz. 
Burjuva ahlakını çözümlemek filozofların, ahlakçıların işi olsa da şöyle bir akıl yürütsek ne dersin?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşar Kemal'in Sanat Anlayışı

Çolak Cahit ve Sivas Delikanlıları

Yaşar Kemal Romanının İzini Sürmek

Durakta Üç Kişi

Mustafa Kemal Atatürk

Son Gün

Yaşantının Gerçeğinden Yaratının Gerçeğine

İşkencecinin Resmi

NIKOLA TESLA

Cinayetleri Gördük