Kayıtlar

Kasım, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Randevu

Resim
(Bu öykü bu sayıda yayınlanmıştır.)   Genç adam sakin adımlarla kaldırımda yürüyordu umarsız havalarda. Az kalmıştı varacağı yere. Caddede ilerleyen araçları, yol boyundaki insanları alıcı gözlerle incelerken aklından neler geçiyordu? Ne zamandır böyleydi? Gülünce içi gülen kara gözleri, dost canlısı, sevimli yüzü dar zamanlarda dostlarına hep güven verirdi. Atletik yapısıyla pire gibi atak; kıvrak zekası, coşku dolu yüreğiyle kıpır kıpırdı, gözünü budaktan esirgemez, sevdiğini çok sever, nefreti dünyayı dar ederdi. Sezgilerine güvenir, işlerini şansa bırakmazdı, feleğin çemberinden geçmiş, ne badireler atlatmıştı. İnatçıydı da; hem de en belirgin özelliğiydi bu. Yavaşladı, yandaki vitrine doğru yöneldi, durdu önünde. İçindekilere şöyle bir baktı, geriye döndü, öteki vitrine bakar gibi göz attı, kaldırımdakileri inceledi belli belirsiz. Ötelere, İtfaiye meydanının oralara doğru kalabalık azalıyordu. Herkes kendi halinde gibiydi, anormal bir durum yoktu sanki. Tekrar vitrine dö

Buca Kent Konseyi Etkinliği

Resim
Buca Kent Konseyinin davetlisi olarak gittiğimiz etkinlikte Buca'nın yerel renklerini veren konsey bileşenlerinden değişik renkte birçok kitle örgütü vardı, dostlarla olmak güzeldi, emeği geçen herkese teşekkürler.... 3.11.2018

İşkencecinin Resmi

Resim
  Yıllar önce, belki yirmi yıl önce Bornova büyük parkta görmüştüm onu. Bin operasyon günleriydi. Devlet terörünün dehşet saçtığı, katillerin cirit attığı, ölülerin bile kayıp edildiği, toplu mezarlara gömüldüğü zamanlardı. Adını çok iyi bilsem de gördüğüm insanın o olduğunu anlamamıştım. Yedi sekiz kişilerdi; Alime, Osman, Muammer aklımda kalanlar. Öylesine laflıyorlardı. Gündelik olaylardan konuşuyor, olan bitene kızıyor, yenilmiş olmanın, siyaseten müdahale edememenin ezikliğini yaşıyorlardı. Bir ara kızgınlıkla bir şeyler söyledi. Konuya dair bilmiş havalarda karşılık verdim, herhangi biri sanmıştım. Baktı belli belirsiz bir gülümsemeyle. Sanırım beni öğrenci sandı. Osman kulağıma fısıldadı, yutkundum, adını söylemişti. Ne zaman Nasuh Mitap adını duysam, bir yerlerde okusam; zamansız, boşlukta asılı gibi duran bir mekan, nerede olduğunu tam bilemediğim karanlık, soğuk hücreler aklıma gelir onunla birlikte. Benim gibi güneyde bir yerlerde Akdeniz esintileri ile büyümüş