Ali Fuat Karaöz Yazmaya Devam Ediyor
Yazmak bir eylemdir. Ne yazdığına göre değişir. Yazarın işi zordur. Zoru başarmak zorundadır. Eskiden kalem vardı. Daktilosu olanlar biraz daha avantajlıydı, şimdi ise bilgisayar... Teknoloji değişiyor. Ülkemizde yazarına göre her yönüyle bol miktarda malzeme çıkıyor. Yazar; şiir, öykü, roman ve diğerlerini seçme ve yazma eğilimine sahiptir. Ülkemizde yazar olmak, köşe yazısı yazmak zor bir daldır. Halkın ve halkların sorunlarını dile getirebilmek çoğunlukla pahalıya patlıyor.
Ali Fuat Karaöz 1960 doğumlu, Hatay’ın
Erzin ilçesinde dünyaya geldi. 1978’de Adana Motor Teknik Lisesini, 1982’de Ankara
Yüksek Teknik Öğretmen Okulunu (şimdiki Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi)
bitirdi. 12 Eylül 1980 askeri faşist darbe yıllarında sakıncalı sayıldığı için
göreve başlatılmadı. On yıl sonra mahkeme kararı ile başlatıldıysa da aynı gün
istifa etti. Manevi tazminat davası açtı ama kaybetti. Sakıncalı yıllarında
mesleğinden başka pek çok iş denedi, uzun süre teknik çeviri ve katalog yazım
işleriyle uğraştı. Emekli oldu.
Arkadaşım olmakla birlikte, aynı
zamanda, öykü, roman çalışmalarında da birlikte fikir alışverişi yapmaktayız. Kültür
Sanat Sen Edebiyat Topluluğunda bir dönem çalışmalarda bulundu. İzmir’de
faaliyet yürüten Yazarevi Topluluğu Derneğinin kurucu üyesi ve halen başkanıdır.
Ege 78’liler Sanat Ve Edebiyat Grubu kurucuları arasındadır.
Ali Fuat Karaöz’ün kitaplarına
geçmeden önce kendisinde edindiğim izlenimleri aktarmak isterim:
Gerçekçidir. Dünüyle, bugünüyle
yaşanan emek mücadelesinde sömürünün, yolsuzluğun, direnenlerin, yaşama damga
vuran devrimcilerin, askeri faşist darbelerdeki direnişlerin anlatılması
önemlidir. Bu anlatımlar, gelecek kuşakların sorgulamalarına, ders çıkarmalarına
ve ileriye doğru bakış açılarını belirlemelerine katkı koyacaktır, tüm bunlar
onun öykü ve romanlarında mevcuttur.
Başta belirttim; yazmak zor iştir.
Bir yazar bağımsız değildir. Doğadan, emekten, sınıf mücadelesinden yana ya da
düz mantıklı, sorgulamayan, kaderciliğe kayan yanıyla sistemden yana tavır
koyandır. ‘Ben hiçbir şeye karışmam’ diyen yazar da sistemin insanıdır. Bana
neci ve bencil yanı ağır basar. Oysa yazar düzendeki çarpıklığı, kokuşmuşluğu
baskıları göze alarak yazmalıdır. Halkı ve halkları uyarma gibi bir derdi
olmalıdır. Ülkemize baktığımızda Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Orhan Kemal,
Yaşar Kemal ve diğer yazarlar öykü ve romanları, aydın ve devrimci duruşlarıyla
öne çıkmışlardır. Sorgular işkencelidir. Savcı ve hakim sistemin adaletini
temsil eder, sınırı aşanın cezası baştan bellidir, mahpus damıdır. Dünden
bugüne yargısız infaz edilen yazarlarımız ve gazetecilerimiz vardır. Muhalif
kimlik bunun için bazen yeterlidir.
Ali Fuat Karaöz’ün öykü ve
makaleleri, Dünyanın Öyküsü, 14 Şubat Dünyanın Öyküsü, Berfin Bahar, Çağdaş
Yaşam, Kurşun Kalem, İzmir İzmir, Gezite, Siyasol, Emeğin Sanatı, Güney Kültür
Sanat gibi dergilerde ve internet sitelerinde yayınlandı. Ayrıca Yazarevi
Topluluğu Derneği adına yayınlanan üç ortak kitapta da (Atölyeden Öyküler, 1975-
1985, Çığlık) öyküleri var.
Öykülerinde ağırlıklı olarak
işkence, sürgün, cinayet, açlık, savaş, kadın sorunu, ırkçılık gibi temalar ve
tüm bunlara karşı direnişi ele alıyor. Çoğu öyküsünde karakterlerin gerçek
yaşamda bir karşılığı olduğu için olay ve karakterleri daha canlı ve gerçekçi
bir tarzda anlatıyor.
Yayınlanmış kitapları ise şunlardır:
Solgun Yüz; Egeus Yayınlarından
2014 yılında çıktı.
Cinayetleri Gördük; İlk baskısı
2013 yılında Ortak Yaşam Kooperatifi, yeni baskısı Erasmus Yayınlarından 2017
yılında çıktı.
Adım Deniz; İlk baskısı Egeus
Yayınlarından 2014 yılı, yeni baskısı Erasmus yayınlarından 2017 yılında çıktı.
Adım Mahir; Erasmus Yayınlarından
2017 yılında çıktı.
Adım İbo; Erasmus Yayınlarından
2017 yılında çıktı.
Ayrıca yayınlanmayı bekleyen altı
adet roman ve öykü dosyası da olan Ali Fuat Karaöz yazmaya devam ediyor.
Her yazar kendi dönemini yazar ve
okuyucusuyla buluşmayı bekler.
Hüseyin Habip Taşkın
05.10. 2017
Yorumlar
Yorum Gönder