Sabahattin Ali

Cumhuriyet dönemi öykücülüğümüzün ana damarlarından biri olan, toplumcu gerçekçi çizgideki öyküleriyle kendisinden sonra gelen kuşakları da derinden etkileyen Sabahattin Ali, ‘Edebiyat, insanları daha iyiye, daha güzele yükseltme arzusu uyandırmalı,’ der. Roman, şiir, eleştiri, fıkra, oyun gibi türlerde de eserler vermesine rağmen öykücülüğü daha öne çıkmış, ilk önce şiirleri yayımlanmış olsa da 1935 yılından ölümüne kadar bir daha şiir yazmamıştır.

Sabahattin Ali’nin hayatından kesitler sunulan bu kitapta aynı zamanda dönemin belli başlı olayları da gazete ve dergilerden derlenen bilgiler ışığında verilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda başta Tan matbaası baskını olmak üzere tek parti diktatörlüğünün çökmeye başladığı zamanlardaki saldırılarının hazırlık aşamaları ve sonrasında gazetelerde yazılanlardan yola çıkarak dönemin ruhu da gözler önüne serilmeye çalışılmıştır.

Yeni Dünya, Tan gibi gazeteler balyozlarla tahrip edildikten, bir daha belini doğrultamaz hale getirildikten sonra arayışa giren aynı çevrenin gazetecileri yokluklar içinde Marko Paşa gazetesini çıkarınca ve tiraj beklenmedik bir hızla tüm gazeteleri geçince diktatörlük yüzünü bir kez daha göstermekte gecikmemiş, cezalar birbirini izlemişti. İşte bu kapsamda Marko Paşa sülalesinden gazetelerde yargıya taşınanlar ve dikkat çekici olan makaleler de bu kitabın sayfalarına alınmıştır.

Çocukluğu ve ailesiyle ilgili bilgilerin yanı sıra ağırlıklı olarak yargılandığı davalar tek tek ele alınmış, bu kapsamda davaya konu olan makale, şiir, hiciv gibi metinler, kupürleri ile birlikte konulmuştur. Nihal Atsız’ın roman eleştirisi adı altında Orhun dergisinde yayımladığı hakaretlerden bölümler, yorum yapmadan olduğu gibi verilmiştir.

Cinayete giden yola taşların örülmesi, daralan çemberden çıkabilmek için usta yazarın manevraları, kamyonculuk yapmaya başlaması, ama en sonunda sınır boylarında katledilmesi ve sonrasında gazete yazıcılarının da yazdıkları, yakın dostlarının kaleminden takip edilmiştir.

Sabahattin Ali öldürüldükten sonra onun ölüsünden bile nemalanmak isteyen Babıali patronlarına karşı sadece Başdan gazetesindeki bir avuç yürekli insanın yazdığı makaleler kapsamında Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Yusuf Ahıskalı ve ayrıca Nazım Hikmet, Hasan İzzettin Dinamo ile Asım Bezirci’nin makaleleri dönemin ruhunu da veren önemli belgeler niteliğindedir.

Rıfat Ilgaz’ın yazılış sürecini anlattığı Sabahattin Ali’nin ‘Kurtla Kuzu’ adlı öyküsü ile Nihal Atsız’ın ‘çingeneleri bile yücelttiğini’ belirterek ona hakaretler sıraladığı yazısından dolayı ‘Değirmen’ adlı öykü de kitaba alınmıştır.

Anısına saygıyla…

Bu vesile ile ‘Işığa adanmış bir yaşam’ başlıklı makalesiyle Sabahattin Ali’nin öykü ve romanlarını değerlendiren eleştirmen Hülya Soyşekerci’ye, bu makaleden bölümleri paylaştığı, bu kitaba konulmasına izin verdiği için teşekkürü bir borç bilirim.

Mayıs 2019


 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşar Kemal'in Sanat Anlayışı

Çolak Cahit ve Sivas Delikanlıları

Yaşar Kemal Romanının İzini Sürmek

Durakta Üç Kişi

Mustafa Kemal Atatürk

Son Gün

Yaşantının Gerçeğinden Yaratının Gerçeğine

İşkencecinin Resmi

Cinayetleri Gördük

NIKOLA TESLA