Elon Musk


 Son Söz bölümünden;

Musk daha çok pragmatik gibidir, iş içinde öğrenme süreçlerinin devam edebileceğini de vurgular. Ona göre başarılı bir iş kurmak için gerekli bilgiler okulda da okul dışında da öğrenilebilinir. Okul sadece süreci hızlandıran kurumdur, üstelik bu durum her zaman doğru da değildir. Okulun işlevi sadece meslek edinme süreçlerine indirgenirse varılacak noktanın neresi olduğu açıktır. Bu bağlamda Musk, okul etkili bir öğrenme süreci sağlar, hatta tecrübeyle öğrenilenlerden daha etkili yollar da sunabilir, der. Girişimcilerden hareketle lise mezunlarının yanı sıra doktorasını yapmış girişimcilerin de olduğunu belirtir, bu yanıyla eğitim o kadar da gerekli değildir. Diplomaya dair söyledikleri ise tam da eğitimi sadece meslek edinme süreçlerine indirgeyen anlayışta olduğunu gösterir gibidir. […] (Sayfa 225)

Eğitim, algılama, gerçeklik, mantık tüm bunlar verili hayatın belli başlı konularıdır, ama felsefi, pedagojik anlamıyla bir girişimci olarak tüm bunlar Musk için ikincil sorunlar gibidir. Ne gerekçeyle olursa olsun, o daha çok iş kurma, yatırım yapma, servet edinme konularına odaklanır, asıl uzmanlık alanı bunlardır. […] (Sayfa 226)

Musk yeniliklere son derece açıktır, onu böyle tanımlamak eksik kalır, o yenilik yapmak için uygun ortam yaratan, bunun için mevcut piyasa koşullarında manevra yapan biridir. Yeni girişimcilerin olmadığı belli başlı sektörlerde faaliyet yürütür, hepsi de ileri teknolojiye sahip yenilik gerektiren işlerdir. Elektrikli otomotiv, güneş enerjisi, uzay, ilk dönemlerinde internet hep aynı kapsamdadır. Bu alanlarda şirket kurmak için yeterli girişimci her zaman pek yoktur, bunun olmayışı sert piyasa koşullarında en büyük engellerden biridir, yenilik gerektiren işlerde daha fazla yatırım ve sermaye gerektiği açıktır. Birçok kez darboğaza girse de Musk bu tür engelleri her defasında bir şekilde aşar.

Musk’ın anladığı anlamda yenilik yapmak için uygun koşulların olması gerekir, mevcudu topyekun karşısına alan birinin daha fazla uğraşmak zorunda kalacağı açıktır. Bu bağlamda Musk, yapılan şeyin sistem bozucu bir değişikliğe yol açıp açmayacağının düşünülmesi gerektiğini söyler. Kademeli bir değişiklik çok büyük etki yapmayacaktır, öte yandan değişiklik eskisinden daha iyi olmalıdır, aksi halde kabul görmesi sorunlu olacaktır. […] Bu noktada özellikle belirtmek gerekir ki hep dünyayı değiştirmekten bahseder. Onun değişimden anladığı üretim süreçleri bağlamında mevcut üretim ilişkilerini değiştirmek değildir, sadece üretim araçlarını kapsar, teknolojik gelişmeye paralel olarak gelişecek değişimlerdir. O esas olarak kar, fayda hesabı yapan klasik bir burjuvadır, şöyle der:

“Her şeyin dünyayı değiştirmesi gerektiğini düşünmüyorum. Sadece şöyle düşünün: ‘Yaptığım şey olması gerektiği kadar faydalı mı?’ […] Yaratmaya çalıştığınız şey ne olursa olsun, bir şeyin mevcut duruma göre yaratacağı fayda, etkileyeceği insan sayısına göre değişir. Bu nedenle büyük fark yaratan ve küçük bir grubu etkileyen bir şey üretmek kadar, küçük bir fark oluşturan ama çok sayıda insanı etkileyen bir şey üretmenin de önemli olduğunu düşünüyorum.” (Sayfa 228-229)

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşar Kemal'in Sanat Anlayışı

Çolak Cahit ve Sivas Delikanlıları

Yaşar Kemal Romanının İzini Sürmek

Durakta Üç Kişi

Mustafa Kemal Atatürk

Son Gün

Yaşantının Gerçeğinden Yaratının Gerçeğine

İşkencecinin Resmi

Cinayetleri Gördük

NIKOLA TESLA